Eylül Ayı Okuduğum Kitaplar
Burada yer alan bilgiler kişisel görüşüm olup, kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir.
Bu blogdaki popüler yayınlar
Rönesans Holding'i bugüne kadar Şehir Hastaneleri'ne yönelik yatırımlarından ötürü inceleme fırsatım oldu. Holding'in 2019 yıl sonu finansal tablolarını sunmama durumundan ötürü Şehir Hastaneleri'ne yönelik güncel bir analiz yapamayacak olsam da, Holding'in gayrimenkul yatırımları ve firmasına yönelik inceleme yapmak bizlere faydalı bir yatırım bakış açısı sunacaktır. Not: Tahvilleri borsada işlem görmüş olup finansal tablolarını 2019 yıl sonu ile beraber sunmamaya başlayan tek firma Rönesans Holding değildir. Timur Gayrimenkul (NEF) firması da işlem gören bir tahvilinin kalmayışı sebebiyle finansal tablolarını sunmamaya başlamıştır. Türkiye'de borçlanma araçları piyasasının gelişminin hisse senedi piyasısının gelişiminden çok daha önemli olduğu kanısındayım. Borçlanma araçları piyasasının gelişmesi ile Bankaların üzerindeki yük azalmış Ekonomide şeffaflık artmış Firmaların alternatif finansman imkanlarına ulaşması artmış olabilecektir. Özellikle şeff
Dünya'nın gelmiş geçmiş en başarılı yatırımcısı kabul edilen Warren Buffett hakkında düzinelerce kitaplar yazılmıştır. Kimisi kişisel hayatına ve özelliklerine, kimisi yatırım yapma stratejisine odaklanan, kimisi de bu ikisini harmanlayan analizler ve kitaplar yazmıştır. Ben de bu yazımda Buffett'ın yatırım stratejisi ve uygulanabilirliği ile alakalı, detaylı şekilde yazılanları okuyan veya okumayanlara, düşüncelerimi aktarmak için yazacağım. Yazının sonunda, profesyonel veya kişisel yatırım yapıyor olun, izlenilen yatırım stratejisinin anlaşılabilir ve mantıklı olduğunu; ancak uygulanabilirliği ile alakalı zorlukların olduğunu sizlere göstermek amacım. İlk muhasebe dersimi aldığımda, babamın da ciddi yardımlarıyla, firmaları anlatan sayısal sisteme adeta aşık oldum diyebilirim. Bu sayede çok öğretici ve güzel kitaplar okudum. Önceki yazılarımı okuyanlar tahmin edeceklerdir, finansal tablo ve dipnotlar arasında gezinmeyi ve kuşkulu işlemleri bulmayı çok severim; ancak bu tek
Bugüne kadar Alarko Holding firmasına derinlemesine bakmak müteahhitlik sektörüne olan alerjim ve bilgi yetersizliğim sebebiyle nasip olmamıştı. Ancak bu durum son zamanlarda Holding hissesinde yaşanan ciddi gerileme ve sosyal medya üzerinden analizlerine değer verdiğim kişilerin paylaştığı bilgiler nedeniyle değişti. Baştan söylemek gerekirse firma analizi için, yazının sonunda isimlerini teker teker yazacağım, birçok kişinin özverili bir şekilde araştırıp bulduğu bilgilerden faydalandım. Özverili demek doğru çünkü firma finansal tabloları içerisinde önemi büyük, ciddi yatırımların olduğu ve riskin oluştuğu yerler özkaynak yöntemiyle sunulmaktadır. Bu şekilde sunulması, firma uzmanlarından bahsetmiyorum, firmaya objektif ve yeni bir açıyla bakacak kişiler için zorluk çıkarmaktadır. Bu sebeple yazımda Holding'in iş yaptığı sektörleri birer birer, bilgim dahilinde, değerleme yapmayı zorlaştıran nedenler ile beraber analiz edeceğim. Alarko Holding, Türkiye'de müteahhitlik, en
Hepimiz yatırım yaparken değerli bulduğumuz aracı kurumların firmalara yönelik raporlarını okumaya veya raporu okumaya üşeniyor ya da içeriğine inanmıyorsak en azından hedef fiyatlarına göre potansiyel getirilerini görmeye hevesliyizdir. Karşıma çıkan raporların çoğunda firmayı veya iş yaptığı sektörü yakın dönemde etkileyen veya etkileyebilecek gelişmeler çok güzel bir şekilde sunuluyor olsa da, karşımızda duran ve ileriki yıllarda çok daha önemli hale gelecek olan KÜRESEL ISINMA riskine karşı firmaların iş modeline yönelik riskler geri plana atılmaktadır. Küresel ısınmaya yönelik gün geçtikçe artan zorunda farkındalık ve etkilerini hafifletmeye yönelik hareket etme durumu, Blackrock GM'si Larry Fink'in de son yazısında bahsettiği gibi tektonik hareketlere sebebiyet vermektedir. Fink'in yazısında ilave olarak sunduğu 'Hiçbir firma iş modeli nette sıfır karbon ekonomisinden sıyrıksız kaçamayacaktır.' düşüncesi hem ekonomimizin, hem de yatırım yaptığımız firmaların ş
Son dönemlerin, yapmış olduğu projeler ve sponsorluklar ile, en dikkat çeken gayrimenkul şirketlerinden biri olan Nef, geçtiğimiz haftalarda yaptığı sermaye artışı haberi ile dikkatimi çekti. Başarılarıyla övünen, Barcelona'ya sponsor olan ve borçlanma aracı borsada işlem gören Timur Gayrimenkul (Nef) firmasına göz atmanın gayrimenkul sektörü ile alakalı kırılgan durumu anlamamıza yararı olacağı kanısındayım. Yazıyı İŞ GYO firması birinci ve ikinci yazım ile paralel okumanızda fayda var. İŞ GYO ve Nef arasındaki en büyük fark İŞ GYO'nun konut yap-sat stratejisini kira geliri elde ettiği gayrimenkulleri ile destekleyebiliyor oluşudur. Nef Operasyonel Verileri Bir gayrimenkul firması için en önem verdiğim veri, stok kalemine yapılan yıllık harcamanın ne kadarının proje esnasında ünite satışı yapılarak (ertelenmiş gelir) finanse edildiğidir. Analiz edebileceğimiz yıl sayısı az olmasına rağmen, 2017 yılında stokların yükselişine göre ertelenmiş gelirlerdeki artış ger
Bugünkü yapacağım NEF firma analizi, önceki firmaya yönelik yapmış olduğum analizin devamı niteliğindedir. 28 Ağustos 2018 tarihli analizimde firma sıkıntılarının kaynağı olarak iki hususa dikkatinizi çekmiştim. 'Gayrimenkul ve inşaat firmalarının bir proje bitmeden başka bir projeye başlaması ve projeleri birbirini finanse edecek şekilde (minimal özkaynak ile) devam ettirmeye çalışan sektör yapısı Nef içinde geçerli duruyor. 2016 yılında herhangi bir sıkıntı yok gözükürken firma elinde bulunan arsalara ek başka arsalar için ciddi ön ödemeler yapmıştır. Para ucuzken ve ekonomi iyi durumundayken birbirini besleyen bu sistem aldatıcı güvenilirlik yaratmış olsa da sistem konuta olan talebe oldukça muhtaçtır.' 'Nef'i Torunlar ve İŞ GYO gibi diğer gayrimenkul firmalarından ayıran ve negatif olan en büyük özelliğinin kira geliri elde ettiği gayrimenkullerinin azlığıdır. Bu negatif durum konut yap-sat tarafında yaşanan durgunluğun şokunu azaltacak gelirlerin olmayışı
İş yaptığı sektör olarak bu işi yapmak kimin aklına gelir diyebileceğimiz Selçuk Ecza Deposu firması kurum kültürü, muhafazakar iş yapış şekli ve sessiz sakin sağlam temeller ile ilerlemesi ile incelemeye değer bir firmadır. Arzu edenler firmanın 50. yılına özel firma ve kurucusu Ahmet Keleşoğlu'nu anlatan güzel videoyu izleyebilir. Ancak kısaca videoda en dikkat çekeci nokta, firmanın ödemelerinde gecikme veya aksaklık yaşanmamasına verdiği azami önemdir. Verilen bu önem ve asgari finansal borç ile işin sürdürülmesi firmayı bugünlere, sektöründe her yıl daha da güçlenerek, gelmesini sağlamıştır. Selçuk Ecza Deposu, depo ile eczane arasında ilaçların taşımacılığını üstlenen Türkiye'nin en büyük ecza deposudur. Firma, ilaçların üretim yerleri ile depo arasındaki taşımacalığını ve ilaç ithalatlarını üstlenmemekte ve hastane toplu ilaç alımları iş kolu ile ilgilenmemektedir. Firmanın geçmiş finansal perfomansını ve geleceği ile alakalı düşüncelerime geçmeden önce 2015 yıl
Birinci yazımızın kaldığı yerden devam edersek, Son noktamız, araştırma kuruluşları tarafından belirlenen ortalama 32.5 TL'lik hedef fiyat tavsiyesinin ulaşılabilir olup olmadığıdır. Bu noktada halka açık olan bir firma hissesine yatırım yaparken ki yaklaşımımı, özet olarak, size aktarmak isterim. Öncelikle her firma, varlıklarını değişen özkaynak-borçlanma oranları ile finanse etmektedir. Bu değişen oranlar ile alakalı sıkıntıları gidermek için firmaların tüm varlıklarını ticari ortakları ve özkaynakları ile finanse ettiği senaryoyu düşünmemizin mantıklı olduğu kanısındayım. Ayrıca bilançoda yer alan, ancak gündelik operasyonlarla alakalı olmayan verilerin de yok sayılması, daha berrak bir fotoğrafın ortaya çıkmasını sağlayacağını düşünmekteyim. Aşağıda, size, Migros'un 2016 yılı bilanço rakamlarını sunmaktayım. Varlıklar tarafında işaretlediğim kısımların kalem kalem neden yok saydığımı, aşağıda, kısaca açıkladım: Şerefiye: Bu rakam çok büyük oranla 2008 yılında
Hisse değerleme kademelerinde ilk aşamayı likiditasyon değeri oluşturmaktadır. Bu değerleme yöntemiyle incelenen firmanın bugün kapatılma (likidite edilme, tasfiye) senaryosu ile özkaynak yatırımcısına kalacak değer ölçülmektedir. Bu yöntem özellikle sıkıntıda olan firmalar için yapılsa da her firma için uygulanabilmektedir; ancak geçici negatif sonuçların mevcut bilanço kalemleri üzerinde yıpratıcı etkileri de göz ardı edilmemelidir. Öncelikle, değerleme açısından önemli verilere ulaşımın kolaylaşması ve muhasebe kayıt sistemlerinde sağlanan uyum-şeffaflaşma ile likiditasyon değerinin altında işlem gören hisse bulmak zorlaşmaktadır; ancak likiditasyon değerini hesaplama ile tüm firma yatırımcıları, işlerin kötüye gitmesi durumunda özkaynak veya piyasa değerinin ne kadar düşebileceğini tahmin edebilmeleri açısından önemli bir veridir. Bir nevi size sigorta değeri oluşturmaktadır. Firma spesifik incelemeye geçmeden önce Warren Buffett'ın Berkshire Hathaway öncesi, Benj
Pınar Et ile alakalı ilk yazımda bahsetmiş olduğum şüpheli işlemleri öncelikle okumanızda fayda var. 2. çeyrek sonuçlarının açıklanması ile beraber Pınar Süt sonuçları üzerinden üç noktayı incelemekte fayda var: Birinci çeyrek sonuçları açıklandığında 2017 yılının tümünde kazanılan paranın nasıl bir çeyrekte kazanıldığına dair şüphemi paylaşmıştım. İkinci tabloda görüldüğü üzere firma, 2. çeyreğin tümünde yalnızca 1 TL kazanmış gözükmekte ve şüpheli işlem devam etmektedir. Bu konu kesinlikle Yaşar Holding tarafından açıklanmalıdır. 2. Operasyonel nakit performansı geçmiş yılla göre ciddi oranda düzelme göstermiştir; ancak bu durum sürdürülebilir gözükmemektedir. Finansal borçlulukta sağlanan 16 Milyon TL'lik azalmanın ilişkili kişilerden (YBP) alacaklardaki azalmadan kaynaklanması yüksek ihtimaldir. Ayrıca ticari borçlardan sağlanan nakit desteği de önümüzdeki dönemlerde zayıflaması beklenmelidir. Yukarıdaki sunulan nakit akış tablosunda firmanın oluşturduğ
Yorumlar
Yorum Gönder