Anadolu Holding ve Çelik Motor için Ne Yapılacak? Yazı 2

Anadolu Holding ile alakalı ilk yazımın kaldığı yerden aşağıdaki konular üzerinden devam etmek istiyorum:
  1. Araç kiralama operasyonları ile alakalı düşüncelerim
  2. Yaşanabilecek sıkıntıların muhtemel kaynakları
  3. Yerli Oto'da belirlenen sahiplik oranlarının muhasebe açısından kötü özelliği
Son yıllarda istikrarlı büyümesi ile dikkatleri üzerine çeken araç kiralama sektörü, kiralamayı yapan kişi veya kuruluşlara aşağıdaki avantajları sunmaktadır:
  • Araç-bakım, kasko, trafik sigortası gibi ayrı ayrı alınması gerekilen hizmetlerin tek bir paket halinde sunulması ve ilgilenilmesi
  • Kurumlar için ödemelerin vergiden düşme ve KDV mahsup olanağı
  • Sermaye verimliliğinin artırılması.
Yukarıda sunulan avantajlar önümüzdeki dönemlerde sektörün ve Anadolu Holding'in araç kiralama sektöründeki markası Garenta firmasının itici gücü olmaya devam etmesi beklenebilir; ancak bugün daha çok sizlere araç kiralama sektörü oyuncularının iş yapış şekli ve yaşayabilecekleri ve Anadolu Holding'e yaşatabilecekleri sıkıntılardan bahsetmek istiyorum.

Sektör oyuncularından Garanti Filo Genel Müdürü Ayşegül Güngör'ün belirttiği gibi son döneme kadar araç kiralama için firmaların yapmış olduğu teklifler en uygun Euro'da çıkmaktadır. Bunun sebebi olarak ise kiralanan araçların toplu olarak Euro bazlı kredi ile Euro fiyatlaması veya da Euro'ya endeksli şekilde alınmasından ötürüdür. Firmalar ise müşterilerine Euro ile yapılan teklifleri cazip kılmak için örneğin 200 Euro'luk teklifi 1,400 TL yaparak sağlamaktadır. Bu iş yapış şekli TL'nin Euro'ya karşı stabil seyrettiği zamanlar sıkıntı çıkarmasa da, son yıllarda gerçekleşen aşırı TL değer kaybı hem müşterilerin ödemeleri gereken TL miktarını her geçen gün arttırmış, hem de sektör firmalarının bilançolarını çok ciddi negatif etkilemiştir.

Yazımın bu noktasında sektörün önemli gördüğüm performans verilerini sizlere sunmak isterim. Aşağıda sunulan firma performanslarını değerlendirirken Çelik Motor ve Otokoç firmalarının araç kiralama işleri yanında distribütörlük işleri olduğunun da altını çizmem gerekiyor. Bu durum, Çelik Motor özelinde DRD Filo firmasına kıyasla düşük brüt kar marjı açıklamasına neden olmaktadır.


Çelik Motor firması operasyonel nakit rakamını hesaplarken bize sunulan rakamlarda KİA araç distribütörlüğü sebebiyle yaşanan stok, borç ve alacak dalgalanmalarını yok saydım. Sektörde Otokoç firması dışında kazanılan operasyonel naktin yıldan yıla artarak faiz ödemelerine gitmiş olduğunu ve sektörün büyümesini artarak finansal borç alarak sağladığını görmektesiniz. Alınmış olunan yeni kredilerin de ağırlıklı olarak Euro olması sektörün canını oldukça yakmışa benziyor. Bu durumu yakın zamanda DRD Filo'nun sermaye artışı yapmasından ve Çelik Motor firmasının maddi duran varlık yeniden değerleme miktarı çıkarıldıktan sonra eksi sermayeye ulaşmasından anlayabiliriz. Bu eksi rakamın 2018 yılında devam eden Euro değer kazanımından ötürü artması beklenmelidir.


Yukarıda sizlere Çelik Motor firmasının Euro kısa ve uzun vadeli borçlarını sunmaktayım. Firmanın herhangi bir döviz nakit varlığı olmasa da uzun dönemli dövize endeksli araç kiralama kontratları ile belli miktar borç hedge edilmiştir. Hedge miktarının artması ve döviz borçlanılmasında yapılan azalmaya rağmen nette firmanın döviz açık pozisyonu devam etmekte ve bilançoyu yıpratmaktadır.

Hedge edilen kısım ile alakalı gözüme çarpan ve bilgi eksikliğimden ötürü tam anlayamadığım nokta ise Çelik Motor ve diğer araç kiralama sektörü oyuncularının uzun dönemli sözleşmeli alacaklarını bilanço dışında tutup, yalnızca bu sözleşmelerden sağlayacakları türev karlarını ve zararlarını bilançolarına yansıtmalarıdır. Aşağıda sizlere Çelik Motor firmasının gelecek yıllarda iptal edilemez alacaklarını sundum. Bu rakam bana göre önem verilmesi gerekilen bir miktardır ve bilançoda gözükmemektedir. Yaşanması beklenen özkaynak sıkıntısı, bu alacakların bugünkü değerlerinin bilançoya kaydedilmesi yoluyla giderilip giderilemeyeceği araştırmalıdır.


Sektör oyuncularının Euro borçlanma sebebiyle yaşadığı özkaynak sıkıntısı yanında son yıla kadar brüt kar marjında yaşadığı daralmada dikkat çekicidir.


Yukarıda belirttiğim gibi Çelik Motor firmasının marjı, distribütörlük operasyonları sebebiyle daha düşük gözükmektedir; ancak 2012-2016 yılları arasında yaşanan daralma dikkat çekicidir. 2017 yılında ise aşağıdada göreceğiniz üzere sektör oyuncuları araç başı gelirlerinde ciddi bir artış gerçekleşmiştir. Bu artışın sürdürülebilirliği ile alakalı sektör rekabetçiliği açısından ve tüketici alım gücü açısında şüpheli yaklaşmaktayım. Sektör oyuncularının fiyat indirimleri ve esnek ödeme fırsatları sunmaları dışında kendilerini rekabetten ayırmaları çok zor. Bu zorlu ortamda firmalar geçmiş dönemlere göre araç yatırımlarında azalan oranda artışa gitmiştir.



Araç kiralama sektörü ile alakalı düşüncelerimi özetlemem gerekirse: sektör, döviz borçlanmalarından ve rekabetçiliğin yüksek olmasından ötürü zorlu bir dönem geçirmektedir. Sıkıntıların devam etmesi durumunda sektörde, yüksek borçluluk oranlarından ötürü, konsolidasyon kaçınılmaz gözükmektedir.

İlk yazımda belirtmiş olduğum Holding'in Migros yatırımı için almış olduğu 1 Milyar TL'ye yakın ve Euro kuru seviyesine göre artan borcu ile beraber en önemli gelecekte sıkıntı yaratabilecek iştiraki Çelik Motor'dur. İkinci çeyrek sonuçları ile beraber hem Holding artan solo net borç miktarını, hem de Çelik Motor firması özkaynak durumunu daha net görebileceğiz. Holding solo borcunun zamanla halledilebilir olduğunu düşünsem de Çelik Motor tarafında DRD Filo gibi gerçekleşmesi muhtemel sermaye artışı Holding bilançosunu nakit açısından sıkıntıya sokacaktır. Bu nedenle ileride Çelik Motor tarafında gerçekleştirilebilecek sermaye artışı yoluyla ortaklık veya farklı bir sektör yatırımcısı ile birleşme hem firma sıkıntısını, hem de Holding bilançosunu rahatlatacaktır.

Çelik Motor firması ile alakalı son söylemek istediğim Holding'in firma üzerinden Holding Vakfı'na aktarmış olduğu yüksek bağış miktarıdır. Kesinlikle bunun yanlış olduğunu iddia etmiyor; ancak Vakfa aktarılan naktin en yüksek borcu olan ve sıkıntılı iştirakten olması bana yanlış geldi doğrusu.


Not: Yerli Oto ile İlgili Şeffaflık Sıkıntısı

Yerli Oto ile alakalı geçtiğimiz günlerde şirketlerin sahiplik oranları belli olmuştur. Bu haber ile beraber beş babayiğitin oranları %19 olurken, TOBB firmaya %5 ile ortak olmuştur. %19'luk oranın muhasebe için ilginç yanı tüm firmaların %20'nin altında sahiplik oranında firmaya ortak olmaları sebebi ile finansal tablolarında firmayı, yanlızca koydukları sermaye veya şeffaflığı az, muğlak güncel değerlerden gösterebilecek olmalarıdır. Bu durum yatırımcıların ne borç durumunu, ne gelir durumunu görmelerini engelleyecektir. Ülkemiz için önemli olan bu yatırım keşke daha şeffaf bir şekilde olsaydı.

Yorumlar

Burada yer alan bilgiler kişisel görüşüm olup, kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Rönesans Gayrimenkul ve Borçlanma Araçları Şartları Üzerine

Alarko Holding Üzerine Düşünceler

'Terminal Value' da Ciddi Değer Kaybetme Risklerine Hazır Mıyız?

Doğuş Holding 2020 Yıl Sonu Sonuçları Üzerine

Yaşar Holding Yıl Sonu ve İştirakleri 1. Çeyrek Sonuçları Üzerine

Coca Cola İçecek Üzerine Değerlendirme

Örnekler ile Hisse Değerleme Kademeleri - Likiditasyon Değeri (Bimeks)

Düzeltilmesi Gerektiğini Düşündüğüm Nakit Akış Tablosu Gösterim Örnekleri

Zorlu Holding ve İştirakleri Üzerine Düşünceler - Zorlu Enerji