Yapı Kredi Sermaye Benzeri Borçlanma İşlemi ile Alakalı Kısa Düşüncelerim

Finansal tablo verileri hazırlanırken tahmin ve varsayımlara oldukça fazla yer verilmesinden dolayı bankacılık sektörü ile alakalı analiz yapma konusunda hiçbir zaman kendime güvenememişimdir. Sektöre olan bilgi yetersizliğime rağmen yakın zamanda Yapı Kredi Bankası'nın aşağıda bahsi geçen borçlanma aracı faiz oranını görünce bir duraksadım:


Çok yakın zamana kadar firmaların TL borçlanmak için vermek durumunda olduğu faiz oranlarını Dolar borçlanma aracı için veriyor duruma gelmenin yarattığı sıkıntı bir yana, Yapı Kredi Bankası'nın son yaptığı borçlanma aracının içeriğini aktarmak faydalı olacaktır.

  • 1 Milyar Dolar seviyesinden başlayan borçlanma miktarının önce 750 Milyon Dolar'a, sonrasında da 650 Milyon Dolar'a kadar indirilmesi,
  • Yapılan 650 Milyon Dolar borçlanmanın 400 Milyon Dolar'ını ana ortakların eşit miktarda alması ve yalnızca 250 Milyon Dolar ana ortaklar dışı borçlanılması,
  • Borçlanma aracı faiz oranı, şartlara göre geçici değer azaltmaya tabii olması ve 5 yılda bir yeniden fiyatlanan, vadesi olmayan şekilde ihraç edilmesinden dolayı diğer 5 yıllık banka dolar borçlanmalarına göre yüksek olması
nedenleri ile dikkat çekmektedir. Asıl dikkat çekici olan noktaya geçmeden önce, verilen sermaye benzeri borçlanma miktarının geçici değer azaltımına neden olabilecek %5,125 çekirdek sermaye yeterlilik oranına Yapı Kredi'nin ne kadar yakın olduğu meselesine bakmalıyız. 

Sektörü derinlemesine bilmememden ötürü çok derin bilgiye sahip değilim; ancak geçici regülasyon nedir, ne kadar süre ile bankalar bu katkıyı kullanabilecek kontrol edilmelidir. Bu katkı da dahil edildiğinde çekirdek sermaye yeterliliği %12,1'dir. Yeni yapılan sermaye benzeri borçlanma aracının da %1,15'lik bir katkı sunması beklenmekte ve %5,125 ile karşılaştırılacak oran son açıklanan finansal verilere göre %13,25 olmaktadır. 


%13,25 tahmini çekirdek sermaye yeterlilik oranının belirtilen orana inmesine neden olabilecek en önemli etken II. aşama kredilerin seyri olacaktır. Kurların dördüncü çeyrek ile beraber gerilemesi sonrası brüt kredilere göre II. aşama kredilerin oranında, belki, bir gerileme beklenebilir. 

Yapı Kredi Bankası'nın 3. çeyrek verilerine göre 277,5 Milyar TL brüt kredi miktarı vardır. Bu miktarın 21,4 Milyar TL'si (277.5*0.077) firmanın belirlemesine göre II. Aşama kredilerdir. Firma II. aşamada olan kredilerin %12'sine de, 2,6 Milyar TL, karşılık ayırmıştır. Karşılık ayrılmayan 18,8 Milyar TL'lik II. aşama krediler ile Yapı Kredi özkaynak rakamı olan 40,3 Milyar TL karşılaştırıldığında işin önemi anlaşılacaktır.  

Asıl dikkat çekici olay ise sermaye benzeri borçlanma aracı ihracı sonrası Yapı Kredi Bankası'nın 2013 yılında ana ortaklarından UniCredit'ten almış olduğu 470 Milyon Dolar'lık sermaye benzeri kredinin 200 Milyon Dolar'ını 190 Milyon Dolar ödeyerek kapamasıdır. 
2013 yılsonu yapılan sermaye benzeri kredinin şartlarına baktığımızda,
İkinci beş yıl için faiz oranını (%2,7 + %4,7) %7,4 olarak alabiliriz. 

Tüm bunlardan çıkarılacak sonuç özetle:

UniCredit, Yapı Kredi Bankası'nın %13,875'lik sermaye benzeri borçlanma aracına katılım sağladığı 200 Milyon Dolar'ın büyük bir kısmını 2013 yılı sonu vermiş olduğu 470 Milyon Dolar'lık borcun 190 Milyon Dolar'ını alarak kendisine geri çekmiştir. İşin sıkıntılı kısmı, Yapı Kredi'nin aynı miktar borcu ana ortağından önceden %7,4'e borçlanabilirken bugün, kötü senaryoda borcu azaltma şansı ile beraber %13,875'e borçlanabilmektedir. Yeni borçlanmada UniCredit'in almış olduğu marjinal risk ciddi olarak azken, asıl riski Koç Holding ve Yapı Kredi almaktadır. 

Son söz olarak, genelde yaptığım analizlerde kötümser bir profil çizdiğimin farkındayım; ancak yaptığım analizlerden gelecek hakkında kötümser olduğum anlamı çıkarılmamalıdır. Hep olumlu bakmak isteyen yatırımcılara farklı bir göz olmak amacım. Türkiye'nin en önemli Holding'inin ana ortağı olduğu en büyük bankalardan birinin 5 yıl boyunca bu faiz oranında borçlanması dikkate değer bir veridir. Uzun vadeli yatırım yapan kişilerin karar vermesi gerekli en önemli konular en kötünün geride kalıp kalmadığı ve bu gibi ciddi faiz oranları ile borçlanma zorunluluğunun yatırım araçları fiyatlarına yansıyıp yansımadığıdır. Yansıdığını ve geride kaldığına inanıyorsanız hisse senedi yatırımı son yılların en önemli fırsatını sunuyor olabilirken; yansıtmadığını ve geride kalmadığını düşünüyorsanız her yükseliş bir boğa tuzağıdır. 

Yorumlar

  1. "Bankacılık sektörü ile alakalı analiz yapma konusunda hiçbir zaman kendime güvenememişimdir" diyerek kendinize haksızlık etmişsiniz. Devamlı analiz ve rapor okumaya çalışan biri olarak sizin yazdıklarınızın çok değerli ve farklı olduğunu açık yüreklilikle söyleyebilirim. Lütfen takip edenleri bilgilendirmeye devam edin. Selamlar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Burada yer alan bilgiler kişisel görüşüm olup, kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşar Holding Yıl Sonu ve İştirakleri 1. Çeyrek Sonuçları Üzerine

'Terminal Value' da Ciddi Değer Kaybetme Risklerine Hazır Mıyız?

Rönesans Gayrimenkul ve Borçlanma Araçları Şartları Üzerine

Örnekler ile Nakit Akım Tablosu Önemi Üzerine

Alarko Holding Üzerine Düşünceler

Aksa Akrilik Üzerine Kısa Bir Çalışma

Rönesans Holding ve YDA İnşaat Üzerinden Şehir Hastaneleri ile Alakalı Düşüncelerim - Yazı 2

Bankaların Takipteki Kredilerine Yönelik İnceleme - Yazı 2

NEF (Timur Gayrimenkul) Firmasına Yönelik Kısa Bir Analiz

Selçuk Ecza Deposu Üzerine Düşünceler